Kanadalı bir bilimsel araştırma ekibi tarafından yakın zamanda yayınlanan bir inceleme, kanabinoidlerin COVID-19'u ve uzun vadeli COVID'yi önlemede ve tedavi etmede rol oynayabileceğini öne sürüyor.
Kapsamlı bir incelemede, bir grup Kanadalı bilim insanı, kannabinoidlerin COVID-19 virüsüyle mücadeledeki potansiyel rolüne ilişkin ilginç bilgiler sunuyor.Cassidy Scott, Stefan Hall, Juan Zhou, Christian Lehmann ve diğerleri tarafından yazılan "Erken SARS-CoV-2 ve Kronik COVID-19 Hastalarında Kannabinoidler ve Endokannabinoid Sistem" başlıklı çalışma SARS-CoV Dergisi'nde yayınlandı. -2" şarjör.
Klinik ilaç.Rapor, geçmiş çalışmalardan elde edilen kapsamlı verileri analiz ederek, kenevir bitkisinin bileşenlerinin, COVID-19'un başlamasını önlemede ve uzun vadeli etkilerini hafifletmede nasıl önemli bir rol oynayabileceğini tartışıyor.Bulgular, kanabinoidlerin, özellikle de kenevir bitkisinden ekstrakte edilenlerin, virüslerin hücrelere girişini engelleyebildiğini, zararlı oksidatif stresi azaltabildiğini ve ciddi vakalarda görülen, genellikle ölümcül olan bağışıklık tepkisini baskılayabildiğini öne sürüyor.Çalışma aynı zamanda kannabinoidlerin uzun vadeli COVID-19'un devam eden çeşitli semptomlarını gidermedeki potansiyel rolünü de vurguluyor.
Araştırmaya göre kannabinoidlerin viral girişi önleme, oksidatif stresi hafifletme ve COVID-19 virüsüyle ilişkili sitokin fırtınasını hafifletme potansiyeli var.Araştırmalar gösteriyor ki spesifikkanabinoid özleriönemli dokulardaki anjiyotensin dönüştürücü enzim 2'nin (ACE2) düzeylerini düşürebilir, böylece virüslerin insan hücrelerine girmesini önleyebilir.Araştırmacılar, ACE2'nin viral giriş için birincil ağ geçidi rolü göz önüne alındığında bunun çok önemli olduğunu belirtiyorlar.Raporda ayrıca kanabinoidlerin, COVID-19 patogenezinde önemli bir faktör olan oksidatif stresle mücadeledeki rolü de tartışılıyor.
Serbest radikalleri daha az reaktif formlara dönüştürerek kanabinoidlerMİACiddi COVİD-19 vakalarında oksidatif stresin zararlı etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.Araştırmaya göre kanabinoidlerin, COVID-19'un tetiklediği şiddetli bağışıklık tepkisi olan sitokin fırtınaları üzerinde de faydalı etkileri olabilir.Kanabinoidlerin inflamatuar sitokinleri azaltmada etkili olduğu gösterilmiştir, bu da onların bu tür bağışıklık tepkilerini yönetme potansiyelini ortaya koymaktadır.
Uzun COVID, tipik olarak COVID-19'un kronik aşamaya geçmesi sırasında ortaya çıkan durumu ifade eder.Araştırma, kannabinoidlerin devam eden depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, uykusuzluk, ağrı ve iştahsızlık semptomlarının tedavisinde potansiyelini ortaya koyuyor.Endokannabinoid sistem, çeşitli sinir sistemlerinin etkileşiminde rol oynar ve bu, onu bu nöropsikiyatrik semptomların tedavisinde bir hedef haline getirir.
Çalışmada ayrıca tüketicilerin kullandığı çeşitli tüketim yöntemleri ve farklı türdeki esrar ürünleri de araştırıldı.Araştırmalar, soluma yoluyla yutulmasının, solunum rahatsızlığı olan kişiler üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini ve tedavi edici etkilerini ortadan kaldırabileceğini göstermektedir.Araştırmacılar, "Sigara içmek ve elektronik sigara, esrar hastaları için genellikle en hızlı etki başlangıcına sahip oldukları için tercih edilen yöntemler olsa da, kannabinoid tedavisinin potansiyel faydaları, inhalasyonun solunum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle dengelenebilir" dedi.Çalışma şunu gösteriyor: "Esrar buharlaştırma kullanan hastalar, sigara içmeye kıyasla daha az solunum yolu semptomları yaşıyor çünkü buharlaştırıcı cihaz, esrarı yanma noktasına kadar ısıtmaz."Raporun yazarları bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.Ön bulgular cesaret verici olsa da bunların ön bulgular olduğu ve COVID-19'a özgü olmayan çalışmalardan kaynaklandığı konusunda uyarıyorlar.Bu nedenle, kanabinoidlerin erken ve akut faz SARS-CoV-2 enfeksiyonunun tedavisindeki rolünü ve etkinliğini tam olarak anlamak için klinik araştırmalar da dahil olmak üzere daha hedefe yönelik ve kapsamlı çalışmalar çok önemlidir.Ayrıca yazarlar, endokannabinoid sistemin farmakolojisi ve potansiyel terapötik uygulamalarına ilişkin daha derinlemesine araştırmaları savunuyor ve bilim camiasını bu yaklaşımı titizlikle araştırmaya çağırıyor.
Gönderim zamanı: Ocak-17-2024